Değişmeyen Büyük Resim

Dünyanın en zengin 358 (Üç Yüz Elli Sekiz) milyarderi dünyanın % 45’inin ( Yüzde Kırk Beşinin ) sahip olduğu kaynağa sahiptir”…

( Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Başkanının İsveç Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’ne 2 Eylül 1996 tarihinde verdiği bilgi / Paul Van Hanswıjck De Jonge Birleşmiş Milletler Daimi Koordinatörü, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Temsilcisi/Yoksulluğu Önleme Stratejileri -Sivil Toplum Kuruluşları Diyaloğu adlı kitap)

Hukukta en pratik şey teoridir” der, Fritz Fleiner. En genel anlamı ile hukukçunun yaptığı iş; işin başında teknik anlamıyla hukuki olmayan ham bilgi ve belgeleri hukuki bir düşünüşle ele alıp ortaya teknik anlamıyla hukuki bir ürün koymaktır. Bu ürün ya hukuki sözdür ya da hukuki yazıdır.

Hukukçunun, eğitim sürecinde hukuki düşünüş alışkanlığı edinmiş olması ortaya bir hukuki ürün koyabilmesinin ön şartıdır.

Adreas B.Schwarz :“Salim (Doğru) tatbikat (pratik) için yetişmede, hukuk mefhumları ve hukuk prensipleri hususunda vazıh (açık) bir nazari (teorik) anlayışa ulaşmak asli mukaddem (ön) şarttır” ifadeleri ile hukuki düşünüşün önemini dile getirmiştir.

Yaşar Karayalçın hukukçuyu; “İlkelere, müesseselere ve kavramlara hâkim olan ve bunun dışında ihtiyacı olan her çeşit bilgiyi nerede ve nasıl bulabileceğini bilen, yani kaynaklara hâkim olan kişi ” olarak tanımlamaktadır.

Hukuki sorunların hazır hukuki çözümleri yoktur. Hukuki çözümleri hukukçu bulmak zorundadır. Hukukçu, her hukuki sorunun çözümüne her defasında sıfırdan başlamak ve bütün hukuki çözüm sürecini bizzat yürütmek zorundadır. Hukukçunun yoğunlaşmış emeğinden başka bir şey olmayan bu pratiğine eş zamanlı olarak eşlik eden tek şey teoridir.

Dünyanın en zengin 358 (Üç Yüz Elli Sekiz) milyarderi dünyanın % 45’inin (Yüzde Kırk Beşinin) sahip olduğu kaynağa sahiptir”…

 

Adnan KORKMAZ

SORGUN DÜŞÜNCE KULÜBÜ

Author: Yönetici