Ateş, su, hava ve toprak. Ardından da İnternet! Çağımızın en büyük buluşu. Gerçekten hayatın her alanına hızlı bir giriş yaptı İnternet. Ne de çok kullananı varmış. Acaba İnternet yokken ne ile vakit geçiriyormuş insanlar? Şu an Dünya’da bir gün İnternetin olmadığını tahayyül bile etmek istemiyorum.
Evet, hayatımızı kolaylaştırdı İnternet. Çoğu sektör İnternetin içine gömülü hale geldi. Bilgiye erişim kolaylaştı. Çocuklar tek tuşla ödevlerini yapıyor. Kütüphanelere zaten az giden toplumumuz İnternet sayesinde bilginin zirvesine ulaştı (!). En çokta veliler rahatladı. Google’dan ödevi bulup çıktısını almanın zevkini yaşayan bir veli mutluluğunu hiçbir şeye değişmez.
Peki toplum olarak İnterneti haritamız nasıl? İnterneti en çok nerede kullanıyoruz?
“Yapılan bir araştırmaya göre 10 haneden 7’si internet erişim imkanına sahip ve kullanıcılar İnterneti en çok sosyal medya için kullanıyor. Türkiye İstatistik Kurumunca (TÜİK), 2015 yılı nisan ayında gerçekleştirilen Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre;
Bilgisayar ve İnternet kullanım oranları 16-74 yaş grubundaki bireylerde sırasıyla yüzde 54,8 ve yüzde 55,9 oldu. Bu oranlar erkeklerde yüzde 64 ve yüzde 65,8 iken, kadınlarda yüzde 45,6 ve yüzde 46,1 olarak gerçekleşti.
Türkiye genelinde İnternet erişim imkânına sahip hanelerin oranı yüzde 69,5. Evden İnternete erişimi olmayan hanelerdekilerin yüzde 59,5’i evden İnternete bağlanmama nedeni olarak İnternet kullanımına ihtiyaç duymadıklarını belirtirken, bunu yüzde 44,7 ile İnternet kullanımının yeterince bilinmediği, yüzde 38,5 ile bağlantı ücretlerinin yüksekliği olarak gerçekleşti.
İnternet kullanım amaçları arasında sosyal medya ilk sırada yer aldı. İnternet kullanım amaçları dikkate alındığında, bu yılın ilk üç ayında internet kullanan bireylerin yüzde 80,9’u sosyal medya üzerinde profil oluşturma, mesaj gönderme veya fotoğraf gibi içerik paylaşırken, bunu yüzde 70,2 ile online haber, gazete ya da dergi okuma, yüzde 66,3 ile sağlıkla ilgili bilgi arama, yüzde 62,1 ile kendi oluşturduğu metin, görüntü, fotoğraf, video, müzik gibi içerikleri herhangi bir web sitesine paylaşmak üzere yükleme, yüzde 59,4 ile mal ve hizmetler hakkında bilgi arama izledi.” (Kaynak: http://www.dunya.com/toplum/bilim-teknoloji/interneti-en-cok-bunlar-icin-kullaniyoruz-272011h.htm)
Evet, en çok sosyal medya kullanılıyor. Çok şaşırtmadı beni bu sonuç. Hani şu Facebook yok mu? Bizi bizden alan Facebook. Hani şu başlangıçta okul arkadaşımı feysten buldumla hayatımıza giren Facebook. Hakkında çok şaibeler çıktı. Bilgileri kaydediyormuş, özel hayata ilişkin fotoğrafları kaydedebiliyormuş vs. diye. Tabi çözümde bulundu hemen Türk insanının muhteşem zekası ile. Duvarından feysbuka ültimatom çekti. Feysin patronuna tehditler savurdu. Bak benim feysimdeki bilgileri kullanma diye. Sanki Facebook dışında tüm bilgilerimiz gizliymiş gibi.
Yaşamın en temel fenomeni oldu Facebook. Siyasetin nabzı feyste atar. Yaşam feyse göre şekillenir. En güzel sözler mevcuttur feyste. Kimisi hayata dair, kimisi aşka dair en güzel paylaşımını yapar. Sanal ortamın sanal yaşantısı.
Fakat Facebook’un topluma dikte ettiği bir durum var. Maalesef Türk toplumuna da bunu benimsetti. Başkaları için yaşamak. Yani yaşantının her anını başkası için fotoğraflamak ve paylaşmak. Şuraya gittim, şunu yedim, inanmıyorsanız fotoğraf ekte!
Yeni neslin kahvehanesi Facebook. Ancak şunu merak ediyorum. Toplumumuzun sanal ortama bu denli ilgisi gerçekten bir ihtiyacın mı yoksa psikolojik bir bunalımın mı sonucu?
Tabi İnterneti sadece sosyal medya olarak da düşünmemek lazım. Özellikle e-devlet kullanımı, alışveriş, eğitim, bankacılık vb. birçok alanda hayatımızı kolaylaştırdı İnternet. Yani kullanım amacına göre gerçekten müthiş bir buluş İnternet.
Geçenlerde bir karikatür görmüştüm. Özetle şöyleydi karikatür: “Geçenlerde evde elektrikler gitti. İnternet ve sosyal medyaya giremeyince evde eşimi ve çocuklarımı fark ettim. 1 saate yakın hasbihal ettik. Hepsi de iyi insanlarmış.” mesajını veriyordu karikatür. Aslında çok anlamlı idi. Yani hayatta hiçbir sosyal ve sanal ağın evdeki gerçek iletişim ve paylaşım kadar kuvvetli olmadığı mesajını vermesini açısından…
Fatih ŞAHBAZ
SORGUN DÜŞÜNCE KULÜBÜ
