Ölçülü Eleştiri

İnsan sevmekten, sevilmekten, övülmekten, onurlandırılmaktan hoşlanır. Bunun tersine, eleştirilmek, özellikle suçlayıcı tavırlar, yıkıcı eleştiriler karşısında özgüvenini kaybeder. İnsan özgüvenini tazelemek için zaman zaman öz eleştiri yapmalıdır. Kendini, çevresindekileri, zaman zaman takdir ettiği gibi, zaman zaman da yapıcı ve motive edici eleştiriler yapmalıdır. Şunu da unutmamalıyız ki insanlara fırsat verildiğinde hayatında hiç ilgilenmediği, uzman olmadığı bir konu hakkında acımasız bir eleştiri yaptığını görürüz.

İnsan kendine, ailesine, komşusuna içinde bulunduğu topluma karşı sorumludur. İnsanlar birbirlerini sevmek, saymak, birbirlerinin hakkına saygı göstermek zorundadır. Eleştirilerde kişisel çıkar yerine, toplum menfaati gözetilmelidir. Birbirimizi anlamakta zorlandığımız ve farklı görüşlere tahammülün azaldığı günümüzde, barış ve huzur içinde yaşayabilmek için duygudaşlık kurmak gerekir. İnsanın kendini sorgulaması, kritik yapması, içindeki ben ile hesaplaşması gerekir. Kendi kendini yargılaması, eksiklerini görüp düzeltmesi, takdir edilecek bir tutumdur. Kendini eleştirebilen insan, toplum ile çevre ile eşya ile ilişkilerini daha sağlıklı yürütür. Çünkü insan yaratılışı gereği hata yapmaya elverişli bir varlıktır. Bu anlamda öz eleştiri insan için çok faydalıdır. Bu sebeple insan hata yaptığında kendini eleştirebilmelidir. Buna göre kendi öz eleştirisini yapmak bir erdemdir. Öz eleştirinin bir diğer faydası, kişiyi kendi eksiklerine veya yanlışlarına karşı dürüst ve cesur yapmasıdır. İnsan eğer hatalarını görmüyor veya görmek istemiyorsa, çürümüşlük burada başlamıştır.

Eleştiri veya öz eleştiri, yapıcı olduğu sürece daha sağlıklı olur. O zaman eleştiren de eleştirilen de bir şeyler kazanır. Burada eleştirinin hedefine ulaşabilmesi için, eleştiren insan hatalarını görmeli, yanlışlarını düzeltmeli veya eksiklerini tamamlamak için çaba göstermelidir. Eleştiri kişisel hesaplar içinde yapılmamalıdır. Kişinin şahsiyeti üzerinden yapılmamalı, karşımızdaki insanın düşüncesine karşı yapılmalıdır.

Yapılan hatalara ve yanlışlara önce göz yumup, daha sonra bu hata veya yanlışları yapanları köşeye sıkıştırmak için kullananlar şunu unutmamalıdır ki, bir gün kendileri de köşeye sıkışabilirler.

Eleştiride dikkat edilmesi gereken başka bir nokta da, insanın kişiler veya kitlelerden gelen eleştirilere açık olabilmesidir. Onları olgunlukla karşılayabilmesidir. Karşı tarafı eleştirirken de nazik bir üslupla, incitmeden, sade bir dil kullanarak yapması gerekir.

SDK’nın yaptığı işlerden biri de, farklı yazarlara ait eserleri okuyup değerlendirmek, eleştirmek olmuştur. Okuduğumuz eserleri tarafsız bir gözle değerlendirdik. Zaman zaman kişisel değerlendirmeler yapıldığı gibi, kendi duygularımızı işin içine katmadan eserlerin sanat değerini ortaya koymaya çalıştık. Eserlerin gerçek değerini, güçlü ve zayıf yönlerini özellikle de eserin özünü taraf tutmadan ortaya koyduk. Yine eleştiri yaparken unutulmuş eserlerin gerçek değerini ortaya çıkardık. Yazarların daha güçlü eserler yazması için teşvik edici övgülerde bulunduk. Şunu da iyice öğrendik ki, yapıcı ve motive edici eleştiri insanı her zaman bir adım ileriye götürmüştür.

 

Nuri KAYA

SORGUN DÜŞÜNCE KULÜBÜ

Author: Yönetici