Şehir Kültürü

Kapalı ve soğuk bir havada yazının kurgusunu oluşturma adına zihnim meşgulken, yıllardır gittiğim otomobil tamircisi kardeşime uğradım. Hava gerçekten çok soğuktu. Uzun zamandır arabamla ilgili bir sorun olmadığı için uğrayamadığım kardeşimin sadece bir çayını içmek, hasret gidermekti amacım. Akşam vaktiydi. Bir sonraki gün pazardı ve çalışanlarına haftalığını dağıtıyordu. Herkes çok mutlu gözüküyordu. İş elbiselerini çıkarmışlardı. Yaşları 15 ile 25 arasında olan çalışanlar saçlarını taramışlar, tatilin heyecanına kapılmışlardı.

Haftalıklar dağıtıldıktan sonra sobanın başına geçtik. Çaylar tazeydi. Sıcak sobanın karşısında çay ve fıstık çocukluk yıllarımın resmiydi.

Sohbetin devamında güne dair yaşantısını paylaştı.

-“Hocam, bugün sabah ne yaşadık biliyor musun?” Bu soru bana değildi tabi. Beklenmedik bir şey yaşadığı belliydi.

-“Hayırdır?” dedim.

-“Sabah işe geldik. Baktık ki dükkânın önünde zabıtalar bizi bekliyor. Şaşırdık. ‘Hayırdır?’ dedik. ‘İhbar var.’ dediler. ‘Ne yapmışız?’ diye sorduk. Plastik yakarak havayı kirletiyor muşuz!”

Tabi ki zabıtayı içeriye aldık. Her tarafı araştırdılar. Çöp kutusunda plastik atıklar duruyordu. Sobanın etrafında ise odunlardan bir kaçı vardı. Etrafa ve sobanın içine baktılar, plastikten eser yoktu.

Şu gerçeği bilirdik. Sanayide kışın ısınma; atık yağ ve plastik parçalarla sağlanırdı. Petrol olduğu için sürekli yanardı. Müdahale etmediğin zaman müthiş bir sıcaklık yayılırdı etrafa.

Bu bilgiden hareketle çıkarım yapma cahilliğinde bulundum “İyi sakladın o zaman.” O bakışı gördükten sonra “pot kırdım galiba” dedim içimden ama iş işten geçmişti.

-“Hayır, hocam olur mu? Geçen hafta 2500 TL ödeyerek odun aldım. Hava kirliliğine ben de sebep olmak istemedim. Bu havayı ben de soluyorum. Birlikte yaşıyoruz. ‘Aman bir şey olmaz’ diyemem.”

Sanayi ortamlarını çoğunlukla duyarlılıkların az rastlandığı ortamlar olarak biliriz. Benim tanıdığım bir insanın böyle bir duyarlılık örneği göstermesi beni mutlu etmişti.

Bu gördüklerim birlikte yaşamanın sorumluluğuna güzel bir örnekti. Vicdani ve toplumsal sorumluluk bilinci, bu yaşantıyı anlamlı hale getirmiştir.

O halde şehir kültürü ne demek? Şehir kültürüne kent kültürü de diyebiliriz; kent bünyesinde yaşayan insanlarca, ortak bir paydaya istinaden üretilen maddi veya manevi değerlerin oluşum sürecidir. Burada önemli olan kente dair bir bellek oluşumu ve üretilen kültürel çıktıların kentli insan vasıtasıyla anlamlanıyor oluşudur. Bir başka görüşe göre ise kent kültürü, gelenek ve görenekleri farklı, değişik kültürlerden gelen kişilerin, bireysel hak ve sorumluluklarının bilincine vararak, yaşadıkları kente özgün görgü ve nezaket kuralları çerçevesinde bir arada yaşama kültürüdür. (1)

Her ne kadar şehir kültürü, sadece giyim ve kuşam olarak algılansa da aslında şehir kültürü; devasa bir yapı için “komşumun güneşini engellememeliyim” diyerek binasının yapısında değişiklik yaparken duyarlılık göstermektir.

Şehir kültürü; belli bir saatten sonra komşusunu rahatsız etmemek adına işini bir sonraki güne bırakmaktır.

Şehir kültürü; zaman sıkıntısı olmasına rağmen trafikte bütün kurallara uyarak acil durumlarda kullanılması gereken emniyet şeridini kullanmamaktır.

Şehir kültürü; geldiğin toprakların bütün yaşantılarını yansıtma kaygısını azaltarak öğrenebileceklerinin varlığını kabul etmektir.

Şehir kültürü; bir medeniyet havzası olduğu için yeni bir kimlik oluşturan yerleşim yerlerinin ruhunu öğrenerek gelişmektir.

Şehir kültürü; toplumsal alana zarar vermemektir. Sokağını temiz tutmaktır.

Bütün bu tanım ve tanımlamalar şehirde yaşayan insanların öğrettikleri ve öğreneceklerinden oluşur. En temel duruş; kişi özgür bir bireydir. Özgürce yaşama hakkına sahiptir. Başka birinin özgürlüğüne müdahale edene kadar bu hakkı kullanır.

Her insanın getirdiği kültürü bir küme olduğunu varsayarsak, kümelerin bir araya gelmesiyle oluşan birleşik küme şehir kültürüdür. Birleşik küme alanı geniş olan kentler bir medeniyet havzasıdır. O medeniyet havzalarının çok olduğu bir ülkede yaşamaktan gurur duyuyorum. Kapitalist kültürün tüketiciliğinden arındırılmış şehirlerin ve kültür hazineleriyle dolu bir yaşamın sürmesi, her duyarlı insanın hedefi olmalıdır.

 

Recep DAĞDEMİR

SORGUN DÜŞÜNCE KULÜBÜ

 

  1. http://tr.wikipedia.org/wiki/Kent_kültürü
Author: Yönetici