“Güzel sanatların en üstünü ve en zor olanı şiir sanatıdır.” Hegel
“Şiirin düz yazıdan farkı şudu;, az kelimeyle çok şey söylemek.” Voltaire
“Şiir öyle bir orkestradır ki bütün doğanın ve insanların sesini yansıtır.” Victor Hugo
“Şiir, zeka ülkelerinde uzun ve üzücü yolculuklardan sonra doğan şeydir.” Balzac
“Dünya güzeldir ama bir şairin gözüyle daha güzeldir.” Goethe
“Şiir, söz ile mûsîki arasında, sözden ziyade mûsîkiye yakındır.” Ahmet Haşim
“Şiir, kelimelerle yapılan bestedir.” Yahya Kemal Beyatlı
“Şiir başka anlatım yollarıyla varılamayan bir beşeri alanın sanatıdır. Düz yazıdan beklenen hiçbir görev şiire yüklenemez. Dil birinde ne ise, ötekinde o değildir.” İsmet Özel
“Şiir hayatın köpüğüdür. Çağın, hayatın, bütün bilgilerin…” Cemal Süreya
“Şair nedir? Kelimedeki hayatı bulandır.” Sezai Karakoç
Sorgunlu şair İsmail Büyükerol’a göre ise “şiir, temeli duygu ve fikir, malzemesi ses ya da söz, mayası ise aşk olan bir iksirdir.” “Suların Sevdası” isimli şiir kitabının önsözünde Büyükerol şöyle diyor: “Diğer bütün sanat dalları öncelikle beyinde tasarlanırken şiir ise gönlümüzde kendiliğinden oluşuverir. Kısaca, bütün sanat dalları düşünce ürünü iken şiir duyguların bir ürünüdür.” Şaire gelince, Büyükerol şairi diğer sanatkârlardan ayıran farkı şöyle izah ediyor: “… şairler hiçbir alet edevat kullanmadan sadece gönül diliyle sanatını icra eder.”
Ortaokul yıllarından itibaren şiire ilgi duyan İsmail Büyükerol’un 2016 yılında yayınlanan “Suların Sevdası”nın yanında, Can Suyu, Gölgeler ve Asker Kınası adlı üç şiir kitabı daha var. Şiirleri Türk Dili, Türk Edebiyatı, Çağrı, Ahenk vb. dergilerde de yayınlanmış.
Suların Sevdası konu olarak çok geniş bir yelpazede yazılmış şiirlerden oluşuyor. Aşk, hasret, ayrılık, sıla özlemi vb. üzerine yazılmış şiirlerin yanında su, yağmur, yıldızlar, çiçekler gibi tabiat güzellikleri üzerine de çokça şiir var.
Işık Suya Değince şiirinden:
“Işık suya değince
Rengini ele verir
Yeşilini yaprağa
Alını güle verir”
Sıladaki Çiçekler şiirinden:
“Sıla sıla der dururuz
Bir avuç toprak olmasa gerek
İlk orada yeşermişti gönlümdeki çiçekler
Bir ömür boyunca solmasa gerek”
Kelebek şiiri:
“Üç gün yaşar kelebek, bir kez ömrüm az demez
Kanat açıp Allah’a bir gün daha yaz demez”
Aşağıdaki dörtlük ise anneannesine yazdığı Alın Beni Köye Gidin şiirinden:
“Anam orda, atam orda
Kimim var ki benim burda
Ölsem bile kışta, karda
Alın beni köye gidin”
Kitabın “Türklüğün Son Bestesi” başlıklı ikinci bölümü yazarın memleket ve toplum meseleleri üzerine yazmış olduğu şiirlerden oluşuyor. Bu şiirlerde vatan ve bayrak sevgisi; kardeşlik ve birlik vurgusu öne çıkıyor.
Yeter Artık şiirinde;
“Biz bin yıldır iç içeyiz
Kimi kimden seçeceğiz
Ülke bahçe biz çiçeğiz
Yeter artık nokta koyun” derken,
Selam Olsun’da:
“Üçü beşi, yüzü bini
Birleyene selam olsun
Kalbindeki kibri, kini
Körleyene selam olsun” der.
Bayrak şiirinde ise;
“O benim namusum, milli gururum
Bayraksız, sancaksız nasıl dururum” dizeleriyle anlatır bayrak sevgisini.
Aşağıdaki dörtlük ise Son Durum şiirinden:
“Memlekette terör azgın
Başımızda döner kuzgun
Türk milleti bu mu yazgın
İşte böyle en son durum
Sonumuz elbet uçurum”
Toplumdaki yozlaşma, bozulma, kirlenme, eşitsizlik ve adaletsizlik üzerine yazdığı şiirlerde ise karamsar bir hava dikkat çekiyor.
Yazık Memlekete şiirinde şöyle serzenişte bulunuyor:
“Rüşvetsiz, torpilsiz bir iş yapılmaz
Paran yoksa eğer ekmek satılmaz
Zengin kefaletle hapse atılmaz
Parası olmayan hapis yatıyor
Yazık memleketim battı batıyor”
İsmail Büyükerol’u Sorgun Düşünce Kulübü’nün Sorgun’da düzenlediği toplantılar vesilesiyle tanıdık. Sorgun toplantılarımızın müdavimi olan Büyükerol’un sessiz, sakin, kibar ve beyefendi kişiliği şairliğine çok yakışmaktadır. Eserlerini bir dosya konusu olarak işlemeyi uzun zamandır gündemimizde tutuyorduk, bu ancak bu ay mümkün oldu. Şair Büyükerol’un ilham pınarının daha gür şekilde akmaya devam etmesi dileklerimle…
Abdullah ALPAYDIN
SORGUN DÜŞÜNCE KULÜBÜ
