Suya Sevda

İsmail hocam esmer benizli, güler yüzlü. İnsana saygısından gelir kendisine saygısı. Duygularının ağırlığını taşıyamamış belli. Sırlarını kaleme vermiş kalem de kağıda dökmüş. Naif, nazik, bir o kadar da düşüncelidir hocam. Derdini kimseye belli etmez. Suskunluğu kendine, şairliği ve şiirleri tüm insanlığa.

Sorgun Düşünce Kulübü toplantılarına katılımından tanırım hocamı. Beyefendi kişiliğinin arkasında her zaman dünyaya söyleyecek bir çift sözü olan değerli bir insandır.

Suların Sevdası isimli eserinde anlatmış hayata ve insana dair her şeyi. Bakmayın kitabın 112 sayfadan oluşmasına.  Her bir şiirin içinde bir ömür, bin tecrübe, çile, sevda, aşk, inanç ve adanmışlık var. Sayfalarca anlatılacak çoğu şeyi sığdırmış kitabına. Alın yazısını, vatan sevgisini, ümidini, neşesini,  özgürlüğünü, inancını, çilesini, mutluluğunu, çabasını anlatmış kitabında.

Zordur şiir yazmak. Binleri bire sığdırmak, çoktan posayı çıkarıp, dar alanda nizami hareket etmek.

Şair olmak herkes için duygulanmaktır. Kendi duyguların üzerinden binlerce duygu yaşayıp, binlerce insana yaşadığın duyguları yaşatmaktır şairlik… Ruh gerektirir, olgunluk gerektirir. Kelimelere mana, manalara anlam, anlamlara derinlik, derinliğe aşk yüklemektir şairlik… Azı söyleyip çoğu anlatmaktır.

İsmail hocam da Anadolu’nun içinden yüreğinin sesini söylemiş insanlığa. Acımış kuyudaki mahkum sulara. Özgürlüğüne vurgu yapmış suların… Ve eklemiş: “Yatağında çağlayıp akmalı idi, bulutlara bakarak hayal kurmalı idi ve bir türkü yakmalı idi” demiş eserine ismini verdiği Suların Sevdası isimli şiirinin dizelerinde sular için.

Kelebek, kum saati ve cendere beni çok etkiledi. Robenson isimli şiirin tadı oldukça ayrı.

Sayın İsmail Büyükerol hocama eserinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Onun gibi şair ve yazarlarımız gün yüzüne çıkarılmalı ve yaşarken hakkettiği değeri görmelidirler.

 

Fatih ŞAHBAZ

SORGUN DÜŞÜNCE KULÜBÜ

Author: sevare