Düşünmek ve Sorgun Düşünce Kulübü

İnsanı “eşref-i mahlukat” yapan, onu diğer canlılardan ayıran temel vasfı düşünebilmesi, akledebilmesi, doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayırmasına yardımcı olan muhakeme kabiliyeti değil midir? Bu ayrıcalıklı niteliğimizin hakkını vermezsek, yalnızca içgüdüleriyle hareket eden, kendi arzularının ve hırslarının esiri olmuş, bu uğurda hem başkalarına hem de kendine zarar veren tehlikeli canlılara dönüşmez miyiz? Nitekim dönüşmedik mi?

Sorgun Düşünce Kulübü, kendisini düşünce kavramı etrafında tanımlamayı seçerken hareket noktası;  insanın ancak düşünerek ve aklederek kendi özündeki cevheri ortaya çıkarabileceğine; kendisini, kainatı ve kainatta var oluş sebebini kavrayacak yüksek bir bilinç düzeyine ulaşabileceğine dair inancıdır.

Kolay bir işe talip olmadığımızın farkındayız. Hem gönüllülük esasıyla hareket etmenin hem de kendimize bu denli ciddi bir misyon yüklemenin bir arada kolay yürütülebilir şeyler olmadığının idrakindeyiz. Buna karşın 6 yıldır göstermiş olduğumuz kararlılık, devamlılık ve disiplin sayesinde yeterli görmesek bile bizi en azından mahcup etmeyecek düzeyde çalışmaya imza attık.

Bundan sonra da aynı kararlılıkla ve daha nitelikli fikri ürünler ortaya koymak SDK’nın önceliği olmaya devam edecektir. Düşünce kavramının kulübümüz açısından önemine binaen yılın ilk dosyasını da bu konuya ayırdık.

Yeni yılın memleketimize ve bütün insanlığa iyilik getirmesi dileklerimizle…

SORGUN DÜŞÜNCE KULÜBÜ

Author: Yönetici