Sorgun Düşünce Kulübü (SDK), yüzünün akıyla bir programını daha bitirdi. Uzun süren hazırlıkların sonunda, Ramazan Bayramının ikinci gününde, herkes bayramlaşmak için akraba ve dost ziyaretlerinde olması gerekirken SDK’nın programında idiler.
Uzun bir hazırlık döneminin sonunda günün başarılı bir şekilde geçmesi hepimiz için övünç kaynağı olmuştur. Kıyısından köşesinden bu tarz programlar içinde olanlar bilirler ki zor bir çalışmadır bu.
Genelde bu tarz programlar, ikram ve davetli listesi ile sınırlıdır. Ancak SDK olarak düzenlediğimiz bu program iki önemli eseri de Sorgunlu hemşerilerimizin takdirine sunulmuştur. Zor yazan bir millet olduğumuz gerçeğinden hareketle ortaya koyduğumuz eserlerin anlamı daha da büyümektedir. İçeriğinin düşünce merkezli konulardan oluşması ise başlı başına işin ne kadar meşakkatli olduğunu göstermektedir.
Sorgunlu olarak zor bir araya gelen ve bir şeyler üretmekte zorlanan insanlarız. Karadenizlilerin gittikleri her ilde mutlaka bir araya gelerek, lokal bile olsa birlikteliklerini pekiştirirler. Ancak bizlerin böyle bir özelliği belirgin değildir. Bir araya gelmekte zorlanan karaktere sahip olan insanlar olarak toplanmamız da başlı başına anlamlıdır.
Sadece kahvaltı yapıp hasbıhalle yetinmeyerek her yıl bir konu çerçevesinde bir arada olmak adına da çok anlamlıdır.
Vesselam, kendi gerçekliğimizi de unutmadan güzel işler olduğunun altının çizilmesi gerekir.
***
5. Sorgun buluşması da ilklere sahne olacak bir konu ile toplandı. “Vefa” vurgusunu merkeze alarak hayatımızda ciddi bir yeri olan ÖĞRETMENLERİMİZİ bir araya getirdi. Modern dünyanın, özellikle bu topraklarda türeyen yeni düşüncesi ile unuttuğumuz öğretmenlerimizi hatırlamaktı bütün amacımız. Vefa özelinden hareketle Sorgun’da eğitimi gündeme taşımış olduk.
***
Bu çalışma ciddi bir emeğin ürünü olduğunu yukarıda belirttim. Emeği geçen arkadaşlara tek tek teşekkür etmek boynumun borcudur.
Dönem başkanımız Fatih ŞAHBAZ kardeşimiz, programın hazırlığındaki liderlik vasfını her aşamada hissettirdi. Geleceğin etkili yöneticisi olacağını hepimize gösterdi. Ayrıca üzerinde titizlikle durulmuş, her virgülüne farklı anlamlar gizlemiş, bir düşünce kulübünü yakışır, özgün ve düşünceyi merkez alan açılış konuşması ile programa ciddi bir ivme kazandırmıştır. Teşekkürler Fatih kardeşim.
Sunumuyla ve geçişleriyle hiç kimsenin kalbini kırmadan, herkese söz hakkı verecek şekilde zamanı etkin ve verimli kullanarak programı yöneten kavram zengini Aydın kardeşimi tebrik ediyorum. Yüreğine sağlık Aydın kardeşim.
Davet ve organizasyon görevini eksiksiz yerine getiren, Ramazan günü demeden bütün öğretmenlere ulaşan Nuri hocama, katkılarından dolayı teşekkürler.
“Kalkınma ve Eğitim” konulu sunumu ile bir düşünce kulübünde olması gereken tutum, tavır ve içerikle paylaşımlarından dolayı Salih kardeşime saygılarımı sunuyorum.
Kitapların tasarımı ve basımı sürecinde her zamanki gibi etkin ve başarılı çizgisini koruyan Abdullah kardeşime emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da mekânını SDK’ya açan Ercan Şahbaz kardeşime fedakarlığından dolayı takdirlerimi sunuyorum.
18 Temmuz’da aramızda bütün değerli öğretmenlerimizin yanında tanınmış simalarda bizimle idiler. Siyasette Türkiye’nin tanınan iki siması; adalet eski bakanı Bekir Bozdağ ve uzun yıllar bakanlık yapmış Lütfullah Kayalar… Her iki hemşehrimizin çalışmalarımız ve felsefemiz üzerine anlamlı değerlendirmeleri bizim için önemli idi. Bizleri onurlandırdığınız için teşekkürler…
Yeni Kaymakamımız Ali Arslantaş ve Belediye Başkanımız Ahmet Şimşek beylerin de programın sonuna kadar yanımızda olmaları bizleri yüreklendirmiştir.
“Sorgun’da Eğitim ve Okullaşma” üzerine sunumuyla katkılarını esirgemeyen İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Hüseyin Ekinci beye destekleri için teşekkürler…
Geçen yıl 2 Ağustos’ta son anda programlarının değişmesiyle aramıza katılamayan iki akademisyenimiz de aramızda idiler. Faruk hocam ve Haluk hocama anlamlı katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.
Artık SDK nın bir üyesi olmaktan gurur duyan İhsan hocam, yazılarıyla katkılarını esirgemeyen Hamdi hocamın varlıkları bizi hep heyecanlandırmıştır. Teşekkürler sevgili hocalarım.
***
Bizi bizden başkası kurtaramaz. Sorunlarımızı ancak yine kendimiz çözeriz. Bunu yapmak için de birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Hiç kimse bütün yönleri ile bir problemin çözümü olamaz. Rabbim her birimize ancak bir yönü ile çözümün parçası olma fırsatı vermiştir. Dışarıdan aramaya koyulmamız hep zaman kaybından başka değildir. Siyami hocamın deyimiyle; “ipi ipe bağlama zamanı”… Herkes istidatları çerçevesinde bir araya geldiğinde ciddi bir güç olacaktır. Artık kahraman bekleme zamanı değil. On yıllardır ne gelen var ne giden…
O yüzden siyasetçisinden bürokratına, esnafından sanatkârına, öğretmeninden inşaatçısına, temizlikçisinden kasabına, sporcusundan gazetecisine kadar herkes bir araya gelmeli. Hiç kimsenin başkasına bir üstünlüğü yok. Bir sanatkârın işini siyasetçi, bir öğretmenin işini esnaf yapamayacağına göre bir araya gelmek lazım. İpi ipe bağlamak lazım. Küçük büyük, yeterli yetersiz demeden kendi gerçekliğimizi kabul ederek bir araya gelip enerjilerimizi birleştirmeliyiz. Ancak ondan sonra kalıcı çözümler üretir ve eserler ortaya çıkarırız.
***
Ezcümle SDK olarak;
Büyük şeylerin peşinde değiliz. Küçük ama anlamlı, kahraman beklemeyen, kendi gerçekliğini kabul eden, gerçekçi olan, özgür düşünceyi önemseyen, özgün olan, akıl ve bilime önem veren, ahlak ve faziletten ödün vermeyen, tüketimden yana olmayıp inşadan yana olmayı önemseyen bir topluluğuz.
Recep DAĞDEMİR
SORGUN DÜŞÜNCE KULÜBÜ
