Köy Odaları

Köy odaları, Türkler’in misafirperverliğini ve birlik, beraberlik değerlerini gösteren, Türk kültürünün önemli kaynaklarındandır. Her köyde mutlaka en az bir köy odası bulunur. Bu odalarda köye gelen konuklar ağırlanır. Köylüler bu konuklara ikramda bulunurlar, rahat etmeleri için ellerinden geleni yaparlar.

Bu tarz meskenler Türk coğrafyasının çeşitli alanlarında farklı adlandırılsa da fertlerin mimarisi şeklinde, kamusal alan olarak nitelendirilmektedir. Bu izah, meskenlerin umumi olarak herkese açık olması ve yeri geldiğinde belirli sorumluluk ve kurallarla donatılmasından dolayıdır.

Anadolu’nun birçok bölgesinde hala azalarak varlığını sürdüren bu meskenler, yaran, delikanlı teşkilatı, adam ve köy odaları olarak adlandırılmaktadır.

Tarihsel süreç içerisinde, söz konusu odalar özellikle Anadolu kırsalında kültürel anlamda önemli görevleri yerine getirmiştir. Kültüre ait birtakım fonksiyonların icra edildiği bu tür meskenlerde toplantı, eğlence ve dini ritüellerin sosyal dayanışmayı beslediği ve önemli bir kamusal mekân haline geldiğini söyleyebiliriz. Hemen hemen aynı görev ve işlevler ile Türk kültür ve toplum yapısı içerisinde Anadolu’nun birçok yerinde varlık gösteren bu odalar, bölgesel olarak farklı kavramlar ile adlandırılmıştır. Genel olarak yaran teşkilatı ismi ile bilinen halk mimarisi şeklinde tezahür eden odalar, özel ve anlamlı birlikteliklerin kamuya açık ancak birtakım sorumluluk, şart ve görevleri içinde barındırmaktadır. (1)

Saygıyı, sevgiyi ya da yukarıda da ifade edildiği gibi doğru ve ahlaklı olmayı öğrenmenin yeri insanın olduğu her yer, her kurum ve mekândır. Özellikle Anadolu insanının eğitim ve öğretiminde, birtakım halk eğitim kurumlarının bu mekânların başında geldiğini söylememiz gerekmektedir. Sorgun kültüründe gençler oda kültürüyle nasıl davranmaları gerektiğini köy odalarında öğrenmektedir. Misafire nasıl davranılır konusunda büyüklerinden görerek, yaşayarak öğrenirler. Öyle ki; nerede oturulmalı, nasıl ikramda bulunulmalı, gözlemleyerek öğrenirler.

Köy Odaları genellikle kocaman girişi ve bir odası olan mekanlardır. Giriş bölümünde genelde çay ve ikram yapılması için alet edevatın bulunduğu bir bölüm vardı. Diğer odası köylülerin yerde oturduğu yer minderleri ve yaslandıkları sert yastıklardan oluşurdu. Bir köşede tahtadan yapılmış yüksek seki bulunur. Sekide genelde köyün yaşça büyük ileri gelen söz sahibi amcalar otururdu.

Köy Odaları aslında eskiden durumu iyi olan hali vakti yerinde kişilerin açtığı misafirhane görevi görmüştür. Kış aylarında odanın yakacak ihtiyacını karşılayabilecek, gerektiğinde ikramda bulunabilecek köyün ileri gelenlerinin sahip olduğu mekanlardı. Kara kış dönemlerinde yoldan gelen, yolda kalmış kişiler orada misafir edilirdi. Mağdur durumda kalmamaları sağlanırdı.

Sorgun özelinde kış aylarında ahırında ineğini, koyununu besleyen köylüler, kalan vakitlerinin çoğunu köy odalarında geçirirlerdi. Biz küçükken yaşça bizden büyük abilerin sohbetlerini dinler, onların oyunlarıyla eğlenirdik. Kendi aralarında iddialaşırlardı. Yenilenler bedelini öderdi tabii ki. Bu iddialar öyle eğlenceli olurdu ki 2 kilo kremalı bisküvi yemesine iddiaya girdiklerini hatırlıyorum. Kaybeden o karlı günde köyden 3 km uzaklıkta bırakılır, köye kadar yürüyerek gelirdi.

Gerçi eskisi kadar popüler olmasa da hemen her köyde en az 2 köy odası faal olarak kullanılmaktadır. Önceden ineğine, koyununa kendisi bakan köylü artık bu işler için Afgan ya da Suriyeli çalışan bulundurmaktadır. Bu çalışanlar için köy odaları kalacak ev haline gelmiş durumdadır.

Kaynakça:

1) https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/707169

Yasin AĞAN

SORGUN DÜŞÜNCE KULÜBÜ

Author: yasin66
İsim: YASİN AĞAN