Ödevimiz Barış

Her şeyin yohluğu yohluh. Bizim arhadaşlar da yazacah mevzuya bunalmışlar bu ay. Onnar da hahlı, ha diyinci yazacah bi mevzu bulmah golay dağal. Onnar da daralıyo her ay bişey bulacığıh deyin.

Cannarı sağossun bize de heç bişey ışılatmadılar. Bu gadar zorda oldularını bilsek belki bi faydamız olurdu.

Öyle münasip gormüşler bu ay: “Yazma ödeviniz; Barış” dediler. Uyaroğlu olduh, çıtımızı çıharmadıh. “Emir demiri keser, helbet gararınıza  uyacığıh” dedik.

Efendilağa yeter olur mu? Söz temsili; biz  alttan almasah, öçbelik etsek; “Çoh mu aradınız bu mevzuyu, nası yazacığıh biz bunu?” desek, anında gavga nizah çıhardı.

“Hatıra çiğ tavuh yenir” deyip doğoşe çekişe fırsat vermedik. “Her zaman gemicinin istediği rüzgar esmez, ossun bu ay da böyle ossun, yarın yüz yüze bahacığıh, kohmıyah elin içinde” dedik.

Hak dağarmende diyenin hesab, “Barış” dediğin de lafda… Herkesin ağzında bi “Barış” lafıdır gidiyo. “Barış”ı annamah için kuslüğü annamah gerekir. Kuslük neyden doğduysa “Barış”ın aranacağ yer de orasıdır.

Birileri dünyayı haraca bağlamış, asıya kesiyo, yahıyo yıhıyo. Ardından galhıyo: “Barış” diyo. İşin daha acısı birileri de onnarın “Barış” lafına inanıyo, cibicik çalıyo…

Habib Coşkunsoy’un “Yozgat Tesellemeleri” adlı kitabında bi teselleme var. Özünü değil ama annadılışını biraz değiştirerek ahtaralım: “Televizyon koye yeni gelmiş. Koylü vatandaşın biri, vurdulu gırdılı bi govboy filmi izlemiş. Pınarın başında “Şu govboylar ne eyce adam” deyin annadıyomuş. Dinniyennerden biri “Niye ki?” diyince: “Niye olacah heç kufrediyollar mı ?” demiş.

 

Adnan Korkmaz

SORGUN DÜŞÜNCE KULÜBÜ

Author: Yönetici