Siz de Teknolojikleştirdiklerimizinden misiniz?

Teknoloji gün geçtikçe gelişiyor. Her gün yeni bir şeyler duymamız olağanlaşmış. Teknolojinin hızlı gelişmesi karşısında hayretler içinde kalıyor, hatta “Yok canım bu kadarı da olmaz” diyoruz.

Bununla birlikte şunu hiç düşündük mü? Teknoloji ilerlerken biz teknolojiye ne kadar ayak uyduruyoruz? Son çıkan bir elektronik aleti hemen alıyoruz, alıyoruz ama bütün özelliklerini öğrenip, ne kadarını kullanabiliyoruz? En basiti son teknoloji ile üretilmiş bir cep telefonu aldığımız zaman, bu telefonun bütün özelliklerini kullanabiliyor muyuz? Sadece duyma ve izlemekle mi yetiniyoruz? Bu nokta da biraz düşünme vaktimiz gelmedi mi? Özelliklerinin %90’nını kullanmadığımız bir telefona ödediğimiz onca para da cabası…

Pekiyi, çocuklarımız ile bizim aramızdaki teknolojik bilgi farkı nedir? Hangimiz daha çabuk teknolojiye adapte olabiliyoruz? Bir gün internetsiz kaldığımız zaman hayatımız anlamsızlaşıyor mu? “Eyvah internet yok!” diye kara kara düşünüyor muyuz? Veya ömrümüzden ne kadar zaman çalındığı gerçeğini hangimiz düşünüyoruz? Pekiyi, yolumuz doğru yol mu? Teknolojik ortam bize mutluluk getiriyor mu? Yoksa bilinmezlere mi yuvarlanıyoruz?

Eminim teknolojiyi iyi kullananlar ile hiç kullanmayanlar veya şuursuzca kullananlar arasında derin uçurumlar oluşmaya başladı. Sağlıksız bir durum ile karşı karşıyayız. Dünyada ve ülkemizde gündem bol… Herkes herhangi birini veya partiyi çok rahat eleştirebiliyor. Kamuoyunda da eleştirdiği zaman günlük meşhurlardan oluyor. Herkes de bir kolaycılığa kaçma var. Günlük meşhur olma sevdasındayız. Ülke mi? O ne? Değerlerimiz mi? O da ne? Millet mi? Kimmiş o? gibi sorulara cevap bile veremiyoruz.

Hepimize bir şeyler oluyor. Bütün güzel özelliklerimizi kaybetmeye başlamışız. Bir başkalaşma sürecinden geçiyoruz. TV dizilerine sıra bile gelmiyor. Çünkü o diziler bizi anlatmıyor, geçmişimi anlatmıyor. Kazakistan’da doktora dersi verirken bir öğrenci hocam “Kanuni şöyle yapıyormuş” diyor, yüzümün kızardığını hissediyorum. Oysa ben ona bu zamana kadar “Kanuni” dememişim, “cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman” demişim. Babalarımızı, amcalarımızı, teyzelerimizi öyle küçük duruma düşürmüşüz ki, bunları anlatacak cesaret bulamıyorum. Biraz daha bilimselliğe toplumsal duyarlılıklara önem verelim diyorum, “Reyting” diyorlar…

Sahi teknoloji bu mu?

Bilimsel çalışmaları okuyorum. Canlı kristaller yapılıyor. İnsanlara anlatmaya çalışıyorum, “O da ne ki?” der gibi anlamsızca yüzüme bakıyorlar. Demek ki teknolojik bilgi olarak uçurumlar var.

Toplum olarak bir genel değerlendirme yapma zamanımız geldi, düşünmeliyiz! Gerçekten teknoloji ilerlerken biz o hıza erişebiliyor muyuz?

Hadi bu akşam ailelerimizi toplayalım, televizyonumuzu kapatalım, internette sörf yapmayalım, “teknoloji bize ne verdi, ne aldı” diyerek yeniden bir hesap yapalım, var mısınız?

Author: yasin
İsim: YASİN ÜNLÜ Yaşadığı İl: Ankara Yaşadığı İlçe: Yenimahalle Meslek: İnşaat Teknikeri