Sorgun | Nuri KAPLAN

O gece Sorgun sarınmıştı,

Karları bir yorgan gibi.

Heyecanla karşılamadı beni,

Her daim nöbetçi Ayrıdam.

 

Kapatmış paslı kepenklerini çoktan,

Şehrin çalışkan çocuğu sanayi.

Baykuşlara mesken olmuş,

Köhnenin alın teri buğday pazarı.

 

Salih Paşa ve Büyük Cami erken yatmış,

Sabah namazına kalkmak için.

Müftülük uyuyakalmış,

Bütün gün garajları izlemekten…

 

Garaj bütün yolcularını uğurlamış,

Kucağında aç ve üşümüş,

Birkaç kedi ve köpek,

Beni bekliyor sessiz sessiz…

 

Az ilerde kömür ocağı,

Evlerin bacalarından çıkan dumanlardan,

Ve hamamların sıcağından aldığı hazla,

Vermiş sırtını bağlara…

 

Yanıbaşında Mükremin’in göleti,

Balıkçılardan ve sarhoşlardan kurtulmanın huzuruyla,

Kapamış gözlerini,

Üç tepeleri dinliyor.

 

Şeker fabrikası gökten şeker yağdığını sanıyor,

Gülümsüyor tatlı tatlı.

Dört yol aniden bir yol seç diyor bana,

Dönüp ardıma bakıyorum.

 

O gece Sorgun ağlıyor,

Ben gidiyorum…

 

N. KAPLANİ 09.01.2002

Author: Yönetici