Sorgun’da Ramazan ve Bayram

Sayılı gün dağal mi? Tez geçer. Terefi, Zöfür, Oruç, İftar, Arife derken goca bir ay biter, bayram gelir.

Terefilerde camiler çoh şennenir, üst gatlara gadın gız, çoluh çocuh, alt gatlara genç ehdiyar, oğlan uşah doluşur. Camilerde adım atacah yer galmaz. Bizim milletin Terefiye ilgisi bambaşgadır, bizim millet Terefiyi kekitmez.

Terefiden soğna ehdiyallar ve gadınlar hemen evlere dağılır. Orta yaşdakiler ve gençlerin bi gısmı evlere, bi gısmı da gahvelere gider. Çocuhlar ise mahlede yarım saat bi saat oynadıhtan soğna evin yolunu dutar cadde ve sokahlar  ipissiz olur.

Cadde ve sokahların sessizliğini davulcuların gumbürtüsü bozar. Davulun sesiyle ilk önce gadınlar galhar. Dört beş gomşu birleşip bi tandırı yakarah  ahşamdan mayaladıhları hamurlarla eşgili yaparlar. Zöfüre galhan adam başına dört beş eşgili düşecek şekilde eşgili yapıp soğumasın anam diyerek evlere goşarlar. Evlerdeki genç gızlar da tandırdan eşgililer gelene gadar sufrayı gurarlar. Sufrada hoşaf veya çay olur. Sufra gurulduhtan sonra, horanta zöfür için uyandırılır. Tam sufraya oturulacağı zaman nasıl ayarlarlarsa gahvelere gidenler tandırlardan yayılan bişmiş eşgili kohularının gapladığı cadde ve sokahlardan geçerek evlere damlarlar. Tandırdan gelen sıcah eşgililer yağlandıhtan soğna hoşafınan veya çayınan yenir. Zöfür bitmiş oruç başlamıştır.

Mübarek Ramazan irahatlık. Ne yiyecağam derdi yoh, ne içecağam derdi yoh. Millet ilkindiyece fırsat bulduhça kolgede diğnenerek, işiynen gücüynen uğraşır. İlkindi serinniğiyle birlikte yavaş yavaş yorgunluh da hissedilmeye başlanır. Erkekler ilkindileyin Salih Paşa Camisi’ne mukabeleye gider. Gadınlar da gendi aralarında evlerde toplanarah mukabele ohur.

İlkindiden soğna yavaş yavaş iftar hazırlıhları başlar. Tel gadayıf vesaire gibi  çarşıdan alınacah bi şey varsa çocuhlar babalarının yanına gonderilir. Salata için bahçedeki garıhlardan hıyar, dometis, yeşil suvan, burcu burcu kohan dereotu ve nane toplanır. Gol gavuşmayan büyüklükteki garpuzlar, soğusun deyin havludaki havuzların içine atılır. Su, çalhama, cacıh buzdolabına gonur. Maydonozlu şehriye çorbası, sapları içine atılan batlıcan yemağ, pilav, salata, duruma göre gadayıf, sütlü veya şambaba datlısı iftar sufrasında yerini alır. Sıcah yensin diye ezene yahın pide guyruğuna girilir. Ezenden bi iki dakka önce pide de sufradaki yerini alır. Horanta sufraya oturur, ezeni bekler. Ezenle birlikte çocuhlar gandiller yanıyoo diye bağırarah evlere goşuşur. Ahşam ezeni ohunmuş, iftar açılmıştır. Suya tumulur, yemekler yenir, datlılar yenir çaylar içilir. Son çaylar içilirken yastı ezeni ohunur millet Terefiye gider.

Gunler geceler bu minval üzere geçer. Mubarek Gadir Gecesi de geçtikten sonra Ramazan ayının sonu gelir. Milleti son oruca galdıran davula zurna da eşlik eder, şennikli bi hava olur. Arife gunü büyük telaş yaşanır. Gadınlar evde koşe bucah yapacahları bayram temizliğinin, büyük büyük tepsilerle yapacahları su börağ ve bahlavanın, havluya gayacahları ateşte gaynatacahları suda çoluğu çocuğu Arife suyunda çimdirmenin telaşına düşerler. Fırınlar, gızartılacah börek ve bahlava tepsileriyle dolar taşar. Tepsiler garışmasın deyin üstlerine guççük guççük kağatlarla isim yazarlar. Tepsileri gızartma işi gece ikilere üçlere gadar sürer. Bayram golanyası ve bayram şekeri almah ayrı bir telaştır. Golanya işi golaydır; ya limon golanyası ya da tütün golanyası alınır. Şeker işi biraz gafa yorar. Dükkanların önüne gutu gutu envai çeşit şeker ve çikolata yığarlar; boyalı şeker, cıncıh şeker, kayfeli şeker, susamlı şeker, sahızlı şeker… Her biri parlah parlah, cicili bicili şam şam şahır seç seçebilirsen.

Gelgelelim Arifenin esas telaşına… Bayramcalıh almıya. Bizde öyle durup dururken ortada bi sebep yohken üst baş alınmaz. Üst baş bayramdan bayrama alınır. Baba önde anne ve çocuhlar arhada evden çıhılır. Aslına baharsan evden böyle çıhışta bayramdan bayrama yaşanır.

Bizde üç ayrı dünya vardır; erkeklerin dünyası, gadınların dünyası, çocuhların dünyası. Bu dünyalar ancah bayramda seyranda bir araya gelir. Horanta bayrama özel olarah gurulan Perşembe bazarını gezmeye başlar. Tezgahlar üst üste dizilmiş pantul, goynek ve elbiselerle doludur. Bi tezgahın önünde durulur, bi pantul  işaret  edilirek tam bizim oğlana goreymiş denir. Bizim oralarda çocuğa fikrini sormah diye bi adet olmamasına rağmen pantul çocuğa gosterilerek; “guzel mi? bağandin mi?”  diye sorulurah “bi dene bahalım” denir. Baba çocuğun seviyesine ağalir, çocuh iki eliynen gureşçi gibi babasının iki omuzundan dutar, babasının “ayağını uzat, obür ayağını uzat” gomutlarıyla pantulu giyer. Çocuh pantulu giydikten soğna “beli sıhıyo mu, şöyle bi yürü bahalım” derler. Çocuh bir iki adım yürür geri döner. “Çoh yahıştı, tam oldu” derler pantulu alırlar. Diğer alınacahlar da bu şekilde  alınarah eve dönülür.

Arife gunünün iftarı ile içinde Fitre ve Zekatlarında verildiği Ramazan ayı bitmiş olur. Artıh gidilecek Terefi, galhılacah Zöfür, dutulacah Oruç galmamıştır. Millet birden gendini boşluğa düşmüş gibi hisseder. Çoh hüzünlü anlardır bu anlar… Millet; “yav daha dün ilk Terefiyi gıldıydıh, yav daha dün ilk Zöfüre galhdıydıh, yav daha dün ilk orucu duttuyduh” diyerek hüznünü dillendirir. Son iftardan sonra özellikle gençler bayram tıraşı için berberleri doldururlar. Berberler gecenin bi yarısına gadar milleti tıraş eder.

Bayram zabahı milletin üstünde Zöfüre galhmadan uyanmanın tuhaflığı vardır. Millet mutfağa gidip bi bardah su içmeye bi dilim börek bi dilim bahlava yemeye çekinir. Zabahın bu ilk dakkalarında millet sanki oruçluymuş gibi hisseder gendini…

Milletimiz için bayram;  Bayram Namazıdır. Çocuhlar bayramcalıhlarıyla, gençler Bayram Tıraşlı saçları ve yeni elbiseleriyle, büyükler sinek gaydı sahal tıraşlı ve yıhanmış ütülenmiş elbiseleriyle camide yerlerini alıllar. Zabahın güneş doğmadan önceki aydınlığında cami hınca hınç dolar iğne atsan yere düşmez. Güneşin ilk ışıhlarıyla Bayram Namazı sona erer. Cömağat namazdan soğna camide ve avluda bayramlaşır. Bayramlaşma sonrası  millet yavaş yavaş evlere gider.

Evlerde horanta bayramcalıhları giymiş, ayahta, çaylar demlenmiş, bi goca tepsi su börağ sufraya gonulmuş, milletin Bayram Namazı!ndan dönüşünü bekler. Baba ev halhına; “hadi biz de bayramlaşah” der. Başta çocuhlar, herkes önce babanın, soğna annenin, soğna da gendinden büyüklerin elini öper, başına goyar. Bi bayram geleneği olarah anne de babanın elini öper. Ana baba çocuhlarını gucahlar öper baba haşlıh verir. Herkese golanya şeker dutulur ve Bayram sufrasına oturulur. Çay ve su börağ horantayı bekler. Bayram yeni başladı, daha çocuhlar bayramcalıhlarıyla gapı gapı dolaşacahlar, el öpecekler, naylun torbaynan şeker toplıyacahlar. Cadde ve sokahlarda bayramcalıhlarını birbirlerine gosterecekler.

 

ADNAN KORKMAZ

SORGUN DÜŞÜNCE KULÜBÜ

Author: yasin
İsim: YASİN ÜNLÜ Yaşadığı İl: Ankara Yaşadığı İlçe: Yenimahalle Meslek: İnşaat Teknikeri