Ticaretin Ahlaki Prensipleri

Ahlak, Arapça “hulk” kelimesinin çoğuludur. Hulk; huy, yaradılış, seciye, adet, alışkanlık, insanın ruhsal zihinsel halleri anlamına gelir. Bu manada ahlak bir insanın huyları, ya da bir topluluğun adetleri, alışkanlıkları anlamına gelir. Terim olarak ahlak, insanların uymak zorunda oldukları ve benimsedikleri kurallar ve davranış biçimleridir. Ahlaklılık insanın evrensel boyutudur. Dünyada yaşayan dinlerin tamamında ortak ahlaki değerler olduğu gibi, birbirinden farklı değerlerde olabilir. Kısacası dünyadaki bütün dinler ile ahlaki değerler arasında sıkı bir ilişki vardır. Bütün dinlerde değerler ve ahlak konusu en önemli yer tutar. Ahlak ve değerler konusu, bireylerin birbirlerinin hak ve özgürlüklerine saygı duyması, kul hakkı ihlallerine karşı duyarlı olması toplumsal huzur açısından oldukça önemlidir. Her şeye rağmen insanın hata yapabilen bir varlık olduğunu,  önemli olanın, hatadan dönmek olduğunu herkes bilir.

Toplumlarda ticaret ahlakı diyince akla ilk gelen yalan söylemekten kaçınmak, insanları aldatmamak, adaletli olmak, güvenilir olmak, sabırlı ve cömert olmak, doğruluktan ayrılmamak, vefalı olmak, aşırı gitmemek gibi huylar aklımıza gelir, aslında bu kriterler  hayatın tamamındaki ahlaki kriterlerdir.

Dünyanın nüfusu gittikçe artmaktadır. Bu nüfusu besleyecek kaynakların sınırlı oluşu, hem üretimde hem tüketimde, insanların belli ahlaki ilkeleri dikkate almalarını gerektirir. Buna göre kaynakların dikkatsiz ve özensiz kullanılması anlamında israfta önemlidir. Aynı şekilde insanların ticari ilişkilerinde birbirlerini zarara uğratacak davranışlardan uzak durmaları gerekmektedir. Bu durumda insanların üretim ve tüketim ahlakına sahip olması gerekir. Ticarette dürüstlük, ölçü ve tartıda hileden uzak durma, makul fiyattan ticaret yapma üzerinde önemle durulmuştur.

İslam’ın evrensel kuralları ve peygamber efendimizin uygulamaları, ticaret ahlakı üzerine kurulmuştur. Güçlenen ve bağımsız hareket eden sermaye sahiplerine müdahale edilmiş emeğin ve alın terinin değeri ön plana çıkarılmıştır. Bu konuda güzel örnekler mevcuttur. Zekât, sadaka, infak teşvik edilmiş, dilencilik yasaklanıp, insanın çalışması tavsiye edilmiştir.

Ticarette adalet, ülkedeki ticari kazanımlardan ve servetten bütün vatandaşların yararlanmalarını sağlamaktır. Böyle durumlarda servetin belirli gruplarda toplanması uygun değildir. İnsanların çalışmasına ve istihdamına imkân veren yatırımlarla, insanların ekonomik birikimlerden yararlanması sağlanır. Paranın yatırıma dönüştürülmesi piyasada dolaşıp herkese faydalı olması gerekir. Haksız kazanca, faizciliğe, tefeciliğe ve kumara hayır diyen bir ticaret teşvik edilir.

Toplumun birlik ve beraberliği, insanlar arasında sevgi ve saygının oluşması, malın ve servetin adil ve ahlaki prensiplere göre toplum fertleri arasında dağıtılmasıyla sağlanabilir.

Nuri KAYA

SORGUN DÜŞÜNCE KULÜBÜ

Author: sevare