Yüzüncü Buluşmayı Neden Önemsiyorum?

Aynı toprakta büyüdük. Aynı havayı soluduk. Aynı suyu içtik. Kuşkusuz bu bizim kişiliğimize de yansıdı. Ve gün geldi koskaca İstanbul’un kargaşasında, yetmeyen zamanında tohumlar atıldı ve SDK kuruldu. Dile kolay tam yüzüncü toplantı. Bazıları “ne var bunda?” diyebilir. Fakat her hangi bir partiye, cemaate, gruba, bağlı kalmadan farklı görüşteki insanları tam 100 kez bir araya ggetirmek hiç de kolay değildir. Bu sebeple SDK’daki arkadaşlarıma teşekkür ederim.

Bir Sorgunlu olarak bu güne kadar birçok derneğin, partinin, cemaatin, grubun buluşmalarına, toplantılarına katıldım. Kültürel toplantılara katılan birçok arkadaşla tanıştım. Fakat SDK gönüllülerinin heyecanlarını ve özverili çalışmalarını  bir çoğunda görmedim.

SDK’daki gönüllü arkadaşlarımı, enerjilerini fikir bazında, toplumsal faydaya dönüştürmek için bir araya gelmiş memleket sevdalıları olarak gördüm. Buraya kadar yapılan her çalışma, her faaliyet, her toplantı kesinlikle övgüyü hak ediyor.

Sorgun’un şehirleşmesi, kültürel, sosyolojik, siyasal, ekonomik durumu ile ilgili çok kötü algılar oluştu. Bu algı hem şehrimizde yaşayan insanlarda, hem de şehrimizden göç eden insanlarda hala mevcut. Biz şehrimizi yapılaşmadan tutun, hizmet kalitesine, tarihe bakış açısına, sokak kültürüne, coğrafi yapısına kadar eleştiriyoruz. Bunlardan daha önemlisi ise okuyan kariyer sahibi olan insanımız şehri terk ediyor. Biz SDK olarak, Sorgun’da yaşayan insanımızı anlama çabası içine girdik. Köylerimiz, kasabalarımız, ilçemiz boşalıyor. Geride bıraktığımız her şeyin bizlerden bir parça olduğunun farkındayız. Biz geride bıraktığımız yaşamın kalitesinin artması için ne yapmamız gerekiyorsa onu yapıyoruz. Doğduğumuz ve büyüdüğümüz şehre özellikle fikri, ekonomik, siyasi ve kültürel anlamda neler katabilirizin hesabını yapmaktayız. Eleştirilen coğrafya ve toplum son yüzyılda inkâr edilmiş bir toplum ve coğrafyadır. Cumhuriyet kurulduğundan bu yana özellikle ekonomisi, kültürü, eğitimi, dili ile oynanmış bir halkı eleştirmek çok kolaydır. Memleketimize hizmet vermesini umut ettiğimiz seçilmiş insanları yeteri kadar eleştiriyor muyuz? Ellerinde devletin her türlü imkânı olduğu halde, gelişmişlik seviyemiz plakamız olan 66. sıraya yakın değil mi? Biz SDK olarak bu tespitleri yaparak, karınca kararınca elimizden geleni yapıyoruz. İşte bu sebeplerden ötürü yüzüncü buluşmayı çok önemsiyorum.

Yusuf Zıya Bahadınlı’yı davet etmiştik. Toplantıdaki şu cümleleri hiç unutmuyorum. “Beni bu toplantıya davet ettiğiniz için çok mutluyum. Ben işte şimdi kendimi Sorgunlu kabul ediyorum” demişti. İşte bunun için yüzüncü buluşmayı önemsiyorum.

Her grubun ayrıştığı, her partin birbirine düşman olduğu, her cemaatin kendi yolunun hak yol olduğunu iddia ettiği, toplumun farklı gruplara ayrıldığı bir dönemde, SDK birleştirici bir rol oynamıştır. İşte bu sebeple yüzüncü buluşmamızı önemsiyorum.

Her biri Sorgun’da doğmuş ve yetişmiş Sorgunlu akademisyenleri Sorgun toplantısında buluşturduğumuzda, bazı akademisyenlerin birbirini hiç tanımadığını ve Sorgun toplantısında tanıştıklarını, bazılarının da birbirini tanıdığını fakat yıllardır görüşmediklerini orada öğrendiğimiz için,  yüzüncü buluşmamızı önemsiyorum.

Yine bir Çekmeköy toplantısıydı. Karlı ve soğuk bir İstanbul günüydü. Büyük şehirlerde kar yağdığında ulaşımın ne kadar zor olduğunu herkes bilir. Zor şartlara rağmen toplantımızı yapmıştık. İşte bu sebeple yüzüncü buluşmamızı önemsiyorum.

Yine bir Ümraniye Tepeüstü toplantısıydı. O ayın özel konukları Eski Anayasa Mahkemesi Üyesi ve Eski Vali Sn. Nurettin Turan bey ve eşiydi. Rahatsızlığı sebebi ile birkaç defa toplantıya katılmayı  ertelemişti. İlerlemiş hastalığına rağmen zor şartlar altında toplantımıza katılmıştı. İşte bundan dolayı yüzüncü buluşmamızı önemsiyorum.

Sorgun’daki toplantımızda Sorgun Eski Belediye Başkanı Sayın Yılmaz Kılıçarslan konuşmasında: “Farklı görüş ve düşüncedeki insanları bir araya getiren siz SDK’lı arkadaşları tebrik ediyorum. Bunu ilk defa siz başardınız.” demişti. Bu nedenle yüzüncü buluşmayı önemsiyorum.

Her Sorgun toplantısında, Sorgun’da ikamet eden değerli arkadaşlarımızı da davet ediyoruz. İsteyen her katılımcıya söz hakkı veriyoruz. Halkımızın bizden isteklerini ve beklentilerini dinlediğimizde, ne kadar zor bir durumda kaldığımızı gördüğüm için yüzüncü buluşmayı önemsiyorum.

Eskilerimiz derdi ki, “bu millet harman zamanı çalışır, kış boyu serilip yatar”.  Böyle bir yurdun abadı sabadı kalır mı? Biz SDK’lı olarak yıl boyu yağmur demeden, kar demeden, sıcak soğuk demeden, hasta demeden, iş güç demeden, tam yüz defa hiç ara vermeden buluştuk ve fikir bazında karınca kararınca katkıda bulunmaya çalıştık. Bu milletin abadı sabadı için çalıştık. İşte bu sebepleri bir araya getirince yüzüncü buluşma daha da anlamlı ve önemli hale geliyor. Ömrümüz yettiğince daha nice yüzüncü buluşmalara…

 

Nuri KAYA

SORGUN DÜŞÜNCE KULÜBÜ

 

Author: sevare